Evaluation of Cases with Myotonia Congenita for Cardiovascular Risk

Medeni Med J. 2019;34(4):374-379. doi: 10.5222/MMJ.2019.93357. Epub 2019 Dec 26.

Abstract

Objective: Myotonia Congenita (MC) is a hereditary neuromuscular disorder caused by a mutation in chloride voltage-gated channel 1 (CLCN1) gene. The incidence of MC is estimated as 1 in 100.000. The absence of left main coronary artery (LMCA) is a rare coronary anomaly. Here we present a family with four members who have MC variation carrier and cardiovascular risk.

Method: The demographic features, laboratory findings, anthropometric measurements and cardiological examination of the cases were recorded. In addition, CLCN1 gene was sequenced by NGS (Next Generation Sequencing Method) and possible causes of inherited thrombophilia risk including MTHFR (A1298C), Factor V Leiden (G1691A), Factor II (G20210A), MTHFR (C677T), Factor V Cambridge (G1091C), plasminogen activator inhibitor 1 (PAI-1) 4G/5G, APOE, APOB, ITGB, ACE (ins/del), FVHR2 and FGB gene alterations were evaluated.

Results: Case 1 had homozygous c.1886T>C (p.Leu629Pro) alteration in CLCN1 gene and also coronary artery disease, myocardial infarction (MI) history, hyperlipidemia, primary hypertension, vertigo, lomber disc herniation and hearing loss. LMCA was not detected in coronary angiography in Case 1. Cases 2, 3 and 4 had heterozygous c.1886T>C (p.Leu629Pro) alteration with normal electrocardiographic and echocardiographic findings. Additionally, all of family members had genetic risk factors for the related gene, which lead to an increased risk of cardiovascular disease.

Conclusion: Since alteration of chloride channels in cardiomyocytes leads to variable myocardial involvement, cases with MC should be regularly followed for cardiovascular risk. Moreover, the cases with MC and with genetic profile associated with high cardiovascular risk should also be regularly followed up by cardiologists.

Amaç: Myotoni Konjenita (MK), klorür voltaj kapılı kanal 1 (CLCN1) genindeki mutasyonun neden olduğu kalıtsal bir klorür kanalı nöromüsküler bozukluğudur. MK insidansının 100.000’de 1 olduğu tahmin edilmektedir. Sol ana koroner arter yokluğu (LMCA) anomalisi nadir bir koroner anomalidir. MK varyasyonu ve kardiyovasküler risk taşıyan dört üyeli bir aileyi sunuyoruz.

Yöntem: Olguların demografik özellikleri, laboratuvar bulguları, antropometrik ölçümleri ve kardiyolojik incelemeleri yapıldı. Ayrıca, CLCN1 geni NGS ile dizilendi ve MTHFR (A1298C), Faktör V Leiden (G1691A), Faktör II (G20210A), MTHFR (C677T), Faktör V Cambridge (G1091C), plazminojen aktivatör inhibitör 1 (PAI-1) 4G/5G APOE, APOB, ITGB, ACE (ins / del), FVHR2 ve FGB genlerindeki değişiklikler olası trombofili riski açısından değerlendirildi.

Bulgular: Olgu 1’de CLCN1 geninde homozigot c.1886T> C (p.Leu629Pro) değişikliği ve ayrıca koroner arter hastalığı, miyokard infarktüsü öyküsü, hiperlipidemi, primer hipertansiyon, vertigo, Lomber disk herniasyonu ve işitme kaybı vardı. Olgu 1’de koroner anjiyografide LMCA saptanmadı. Diğer olgular (2,3 ve 4) heterozigot c.1886T> C (p.Leu629Pro) değişimine sahipti ancak elektrokardiyografi ve transtorasik ekokardiyografileri normaldi. Ek olarak, aile üyelerinin tümü, kardiyovasküler hastalığa yol açan ilgili genler açısından artmış risk faktörlerine sahipti.

Sonuç: Kardiyomiyositlerdeki klorür kanallarındaki değişikliklerin miyokard tutulumuna yol açabilmesi nedeniyle, MK’li olguların kardiyovasküler risk açısından düzenli olarak incelenmesi gerektiği söylenebilir. Ayrıca, MK’li ve kardiyovasküler hastalık için yüksek genetik risk faktörlerine sahip hastalar düzenli olarak takip edilmelidir.

Keywords: CLCN1 gene; Myotonia congenita; absence of LMCA; genetic risk factors for cardiovascular disease; myocardial infarction.